Gelibolu

Gelibolu

 

Gelibolu
—  İlçe  —
Türkiye Haritası'ndaki yeri

Türkiye Haritası’ndaki yeri

Çanakkale Siyasi Haritası

Çanakkale Siyasi Haritası

Koordinatlar: 40°24′41″N 26°40′19″E
Ülke Türkiye
İl Çanakkale
Coğrafi bölge Marmara Bölgesi
Yönetim
 – Kaymakam Namık Kemal Nazlı
 – Belediye başkanı Mustafa Özacar
Yüz ölçümü
 – Toplam 806 km2 (311,2 mi2)
Rakım 24 m (79 ft)
Nüfus (2012)[1]
 – Toplam 44,315
 – Kır 14,317
 – Şehir 29,998
Zaman dilimi DAZD (+2)
 – Yaz (YSU) DAYZD (+3)
Posta kodu 17500
İl alan kodu 0 286
İl plaka kodu 17
Web sitesi: http://www.gelibolu.bel.tr/

Gelibolu, Çanakkale‘nin ilçesidir.

Konu başlıkları

Kentin hangi yüzyılda ve kimler tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Ancak Troya kenti kadar eski olduğu varsayılmaktadır. Önceleri Critote olan kentin adı, Yunan koloni hareketi sırasında ‘güzelşehir’ anlamındaki Kallipolis olarak değiştirilmiştir. Bir diğer ihtimal de kentin adının bir galat yerleşimi olması nedeni ile Galliopolis isminden geldiğidir.

Günümüzde Fransa, Belçika, İsviçre ve Ren kıyılarını içine alan bölgeyi ele geçirmiş ve Romalılar tarafından bu bölgeye Galya, halkına da Galatlar adı verilmiştir.

Galatlar olarak adlandırılan bu savaşçı halk MÖ 281 yıllarında Trakya Krallığı‘nın içinde bulunduğu bocalama döneminde Balkanlara, Çanakkale ve İstanbul boğazları üzerinden de Anadolu‘ya geçmişlerdir. MÖ 278 yılında Anadolu’da Sakarya ve Kızılırmak havzasını kapsayan bölgeye de ‘Galatia’ adı verilmiştir.

Ancak, kentin adının Galatlardan çok Yunanca “Güzel şehir” anlamına gelen Kallipolis’ten geldiği söylenmektedir. Osmanlı döneminde de bu isim Türk diline uydurularak Gelibolu olarak değiştirilmiştir.

Nüfus

Yıl Toplam Şehir Kır
1965[2] 35.431 12.945 22.486
1970[3] 36.909 14.716 22.193
1975[4] 35.288 13.466 21.822
1980[5] 37.199 14.721 22.478
1985[6] 40.013 16.715 23.298
1990[7] 40.020 18.670 21.350
2000[8] 46.226 23.127 23.099
2007[9] 47.252 31.246 16.006
2009[10] 45.853 28.989 16.864
2010[11] 44.697 28.326 16.371
2011[12] 45.327 30.273 15.054

Galeri

  • İlçe merkezi, liman

  • Saros’un uzaydan çekilmiş fotoğrafı

Ayrıca bakınız

Sardalya

Türkçe: Pazardan bir resim

Türkçe: Pazardan bir resim (Photo credit: Wikipedia)

Vikipedi:Taksokutu

Vikipedi:Taksokutu

Sardalya

Sardalya.jpg
Bilimsel sınıflandırma
Alem: Animalia (Hayvanlar)
Şube: Chordata (Kordalılar)
Sınıf: Actinopterygii
(Işınsal yüzgeçliler)
Takım: Clupeiformes
Familya: Clupeidae
Cins: Sardina
Tür: S. pilchardus
Binominal adı
Sardina pilchardus
Walbaum, 1792
Dış bağlantılar
.
 

 

Sardalya (Sardina pilchardus), Clupeidae familyasından ekonomik değeri düşük bir balık türü.

Fiziksel özellikleri

Vücut yuvarlak, yanlardan hafif basık, solungaç kapakları dalgalı görümündedir. Vücudun yanlarında ve sırta yakın bölgelerde siyah noktalar bulunur. Vücut üst tarafta yeşilimsi, yanlarda gümüşi beyazdır. Vücut hemen dökülebilen pullarla kaplıdır. Solungaç kapakçıklarının kiremitvari dalgalı gümüşlü olması ve vücudunun yanlarında sıra halinde siyah noktaların bulunması karakteristik özelliğidir. 10-25 cm arasında boyları değişmektedir. Sağlık için önemli bir yağ asidi olan Omega-3 açısından çok zengindir.

Yaşam şekli

Ekseri sürü halinde dolaşırlar. Yaklaşık 20.000 yumurta bırakırlar. Adeta her dönem (Ocak, Kasım, Aralık dışında) ürerler.

Karayip Denizi

Karayip Denizi

 

Karayip Denizinin uydu fotoğrafı

Karayip Denizi, Antil Denizi olarak da bilinir, Atlas Okyanusu‘nun alt havzası. Batı Yarıküre‘de, Ekvator çizgisinin kuzeyinde yer alır. Güney Amerika‘nın kuzey, Orta Amerika‘nın doğu kıyıları ile Meksika kıyılarının bir bölümü boyunca uzanır. Karayip Denizi, kapladığı yaklaşık 2,640,000 km²’lik alan ile dünyanın en geniş tuzlu su denizlerinden biridir.

Güneyinde Venezuela, Kolombiya ve Panama kıyıları; batısında Kosta Rika, Nikaragua, Honduras, Guatemala, Belize ve Meksika’nın Yucatán Yarımadası; kuzeyinde Büyük Antiller (Küba, Hispaniola, Jamaika ve Porto Riko adaları), doğusunda Küçük Antiller zinciri (kuzeydoğudaki Virgin Adalarından, Güneydoğuda, Venezuela açıklarındaki Trinidad‘a kadar uzanan yay) bulunur. Yucatán Boğazı ile kuzeyindeki Meksika Körfezine bağlanır. Bilinen en derin yeri (7,685 m) Küba ile Jamaika arasındaki Cayman Çukurudur (Bartlett Derinliği). Karayip kıyıları birçok koy ve körfeze sahiptir; Honduras Körfezi, Venezuela Körfezi, Gonâve Körfezi ve Darien Körfezi bunlardan en önemlileridir.

Konu başlıkları

Jeoloji

Karayip Denizinin jeolojik yaşı kesin olarak bilinmemektedir. Paleozoyik (Birinci) Zamanda (yaklaşık 570 milyon ile 225 milyon yıl önce) Orta Amerika Denizinin bir parçası olarak Akdeniz ile bağlantılı olduğu, Atlas Okyanusunun oluşumu sırasında Akdeniz’den ayrıldığı sanılmaktadır.

Karayip Denizi, birbirinden denizaltı sırtları ve yükseltileri ile ayrılmış, oval biçimli beş sualtı havzasına bölünmüştür. Bunlar Yucatán, Cayman, Kolombiya, Venezuela ve Grenada havzalarıdır. Yüzeyaltı suyu Karayip Denizine iki eşikten girer. Anegada Boğazı, Virgin Adaları ile Küçük Antiller arasında, Rüzgarüstü Boğazı ise Küba ile Hispaniola arasında yer alır. Anegada Boğazının eşik derinliği 1,950-2,350 m, Rüzgarüstü Boğazınınki ise 1,600-1,625 m arasındadır.

İklim

Karayip Denizi kıyılarında ve Antil adalarında, genellikle tropikal iklim hüküm sürerse de dağların yüksekliğine, su akıntılarına ve alize rüzgarlarına bağlı olarak iklim önemli yerel farklılıklar gösterir. Yıllık yağış ortalaması Dominika‘nın kimi bölümlerinde 8,890 mm’ye kadar yükselirken, Venezuela açıklarındaki Bonaire Adasında 250 mm’ye kadar düşer. Karayip Denizinin kuzey kesimlerinde ve Meksika Körfezinde, saatteki hızı 120 km’yi aşan mevsimlik kasırgalar sık görülür. 1963’teki Flora Kasırgası, Karayip Denizi bölgelerinde 7 bin kişinin ölümüne ve 528 milyon dolarlık hasara yol açmıştır. Bu kasırgalar, bölgede tarım üretiminin bazen büyük düşüşler göstermesinin temel nedenlerinden biridir.

Ekoloji ve Fauna

Mercan resifi, Saint Lucia.

Derin su canlıları Karayip Denizinin bütün kesimlerinde oldukça benzer bir dağılım gösterir. Sualtı yaşamı, birçok balık türünü ve deniz canlısını barındıran mercan resifleri çevresinde toplanmıştır. Çeşitli deniz kaplumbağası türleri, manati ve folyabalığı en dikkat çeken deniz hayvanları arasındadır. Dikenli ıstakoz, Antil denizinin her yerinde görülür. Orkinos ve özellikle Yucatán çevresinde bulunan sardalye, Karayip Denizindeki önemli ticari balık türleridir.

Karayip Denizinde yer alan kara parçalarında genellikle tropikal bitki örtüsü egemendir; ama topografyaya, iklime, nem oranına ve toprak özelliklerine bağlı olarak bitki örtüsü yöreden yöreye değişir. Kıyı yakınlarında, lagünlerin ve haliçlerin çevresinde kızıl ve kara mangrovların oluşturduğu sık ormanlar vardır. Kıyı kumsallarında en çok görülen bitki hindistancevizi ağacıdır. Kurak kesimlerin baskın bitki örtüsü kaktüsler ve etli bitkilerdir. Küba, Jamaika, Porto Riko gibi, yükseltinin elverişli olduğu adalarda yer yer yağmur ormanlarına rastlanır.

Ekonomi ve Turizm

Turizm giderek önem kazanmaktadır. Bölge, sıcak iklimi ve dinlence olanakları ile dünyanın önde gelen kış sayfiyelerinden biri olmuştur. Özellikle Kuzey Amerika, Avrupa ve Brezilya‘dan turist çeker. Panama Kanalı yoluyla Atlas Okyanusu-Büyük Okyanus ulaşımını sağlayan gemilerin tümü, Karayip Denizinden geçer.

Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir. Jamaika, Dominik Cumhuriyeti ve Haiti, dünya boksit üretiminin beşte birini karşılar. Nikaragua ve Kolombiya’da altın, Honduras’da gümüş ve antimon, Küba’da manganez çıkarılır.

Amerika Birleşik Devletleri

Amerika Birleşik Devletleri

 

Amerika Birleşik Devletleri
United States of America
Bayrak Arma
Bayrak Arma
Slogan: In God We Trust (Tanrı’ya Güveniyoruz)
E Pluribus Unum  (Geleneksel)
(Latin: Birlikten Kuvvet Doğar)
Ulusal Marş: The Star-Spangled Banner

Menü
0:00
Konum
Başkent Washington, DC
38°53′N 77°01′W
Ulusal Dil İngilizce (de facto)
Milliyet Amerikalı
Yönetim biçimi Federal cumhuriyet
 – Başkan Barack Obama
 – Başkan Yardımcısı Joe Biden
 – Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner
 – Başyargıç John Roberts
Kuruluş
 – Bağımsızlık Bildirgesi 4 Temmuz 1776
 – Paris Antlaşması 3 Eylül 1783
 – ABD Anayasasının kabulü 21 Haziran 1788
Yüzölçümü
 – Su (%) 6.76
Nüfus
 –  sayımı 308.745.538
GSYİH (SAGP)
 – Toplam 15,04 trilyon $ [1]
GSYİH (düşük)
 – Toplam 14,441 trilyon $
Gini (2007) 45.0 (44.)
İGE artış 0,956
Para birimi Amerikan Doları ($)
Zaman dilimi (UTC-5 to -10)
Takvim m/d/yy
Trafik akışı sağ
Internet TLD .us .gov .mil .edu
Telefon kodu +1

Amerika Birleşik Devletleri (kısaca ABD) (İngilizce: United States of America (USA), ayrıca Birleşik Devletler olarak da bilinir), elli tane eyalet ve bir tane federal bölgeden oluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Ülkenin çoğu (48 tane eyaleti olan Kıta ABD’si ve ülkenin federal bölgesi olan Washington, DC), Kuzey Amerika‘nın ortasında, Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu‘nun arasında bulunmaktadır. Bu ülkenin vatandaşlarına Amerikalı veya Amerikan denir.[2]

Kuzeyinde Kanada, güneyinde ise Meksika ile sınırı bulunur. Alaska eyaleti, kıtanın kuzeybatısında bulunarak doğusunda Kanada ve batısında Bering Boğazı‘nın öbür tarafında bulunan Rusya‘nın arasında bulunmaktadır. Hawaii eyaleti, Büyük Okyanus’un ortasında bulunan bir takımadadır. Ayrıca Karayipler ve Büyük Okyanus’ta bulunan birçok denizaşırı toprağı vardır. Resmî kuruluş tarihi 4 Temmuz 1776’dır.[3]

Doğuda Atlas Okyanusu’ndan, batıda Büyük Okyanus’a kadar 4.500 km genişliğindedir. Alaska ve Hawaii’yi de içine alan Amerika Birleşik Devletleri’nin 9 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü vardır. Hawaii ise, Büyük Okyanus’ta olup, kıta üzerindeki Amerika Birleşik Devletleri’nden 3.200 kilometre uzaklıktadır. Alaska 50 eyaletin içinde yüzölçümü en büyük olanıdır. Ülkenin güney tarafında bulunan Teksas bu bakımdan ikinci sırada gelmektedir.[4]

Konu başlıkları

Tarihçe

Ana madde: ABD tarihi

Amerika Kıtası‘nın 1492’de Avrupalılar tarafından keşfinden sonra İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizler, buradaki yerli halkların aleyhine toprak sahibi oldular. Avrupalılar, Amerika’daki topraklarını genişlettikten sonra, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenler alıp buralara yerleştirerek koloniler kurdular.[5]

18. yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13’e yükseldi ve bu Onüç Koloni, Amerika Birleşik Devletleri’nin temelini oluşturdu.

Amerika Kıtası, insanlar için yeni olanaklar ve yeni bir hayat sağladı. Daha sonra, bu koloni sistemi sömürgecilik politikasına dönüştü. İngiliz kolonileri, Birleşik Krallık‘a endüstri konusunda hizmet ediyordu. İngilizler kolonilerden vergi alıyordu.[6] Koloniler zaman içinde İngiliz devletinden farklı bir kimlik geliştirmeye başladı. Nüfus hızla büyüyor, tarıma dayalı ekonomi gelişiyor, iş adamları ticari ataklarda bulunuyordu. Dinsel yapıda da farklılık vardı. Avrupa’dan gelenler tutucu bir protestanlık geliştirmişti.

Yönetimleri de İngilizlerden farklıydı. Kolonilerin her birinde (Pensilvanya dışında),iki yasama meclisi bulunuyordu. Kolonileri temsil eden alt meclisin üyeleri mal sahipleri tarafından seçiliyor, Krallığı temsil eden üst meclis üyeleri ise İngiliz Kralı tarafından tayin ediliyordu. Kolonilerde yaşayanlar aynı zamanda mahkemeler kurmuştu ve İngiliz hukuk sistemini uyguluyordu.

1756-1763 yılları arasında İngiltere’nin Avusturya, Fransa ve Rusya ittifakıyla yaptığı savaşlar (Yedi Yıl Savaşları), İngiliz maliyesi üzerinde ciddi bir yük oluşturmuştu. İngiltere malî yükünü gidermek amacıyla yeni vergiler koyması, Amerika’daki kolonilerin tepkisiyle karşılaştı. Koloniler yüksek vergiler ödeyip, karşılığında hiç bir şey alamamaktan rahatsızlardı. Çay ihracatına gelen yüksek ek vergiyle koloniler, 18. yüzyıl ortalarından beri hazır oldukları bağımsızlık mücadelesini hayata geçirdiler. Savaşın başlarında George Washington, Thomas Jefferson tarafından kaleme alınan ve özgürlük isteklerini dile getiren Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi‘ni yayınladı (4 Temmuz 1776). Sonradan 4 Temmuz günü ABD bağımsızlık günü olarak kabul edilmiştir.

Altı yıl süren savaş sonunda, George Washington komutasındaki koloni güçleri tarafından yenilgiye uğratılan İngiltere geri çekilmiş ve 1783 yılında Paris antlaşmasıyla 13 koloninin bağımsızlığını kabul etmiştir. [kaynak belirtilmeli]Bağımsızlıklarını ilan eden koloniler, içişlerinde serbest eyaletlerden oluşan Amerika Birleşik Devletleri’ni kurdular (1787). 1789’da Anayasanın tamamlanıp onaylanmasıyla yeni bir ulus ve Amerikan üst kimliği doğdu.

Amerika Birleşik Devletleri, ülkeyi anayasayla yöneten bir Başkanın seçimle iş başına geldiği ilk modern demokratik cumhuriyettir. Bu manada Fransız Devrimi‘nin de öncüsü olmuştur. Bu sistem 18. yüzyıl dünyasında eşitlik, insan halkları, adil yargılama ve kuvvetler ayrılığı gibi kavramların gündeme gelmesini sağlamıştır.

ABD’nin genişlemesi

ABD doğal kaynaklarının zenginliği, genç ve dinamik bir insan gücüne sahip olması nedeniyle 19. yüzyıl boyunca hızla sanayileşti. Ancak 1861-1865 yılları arasında çıkan Amerikan İç Savaşı ülkeyi parçalanma tehditi altına soktu. Savaş kuzeydeki eyaletlerin başarısıyla sonuçlandı ve ABD tekrar hızlı bir gelişme dönemine girdi. 20. yüzyıl başlarında çıkan I. Dünya Savaşı‘nın İtilaf Devletleri tarafından kazanılmasında önemli bir rol oynadı. II. Dünya Savaşı‘nda da Almanya, İtalya ve Japonya‘ya karşı büyük bir başarı kazanan ABD artık bir süpergüç haline gelmişti.

Bu iki dünya savaşından sonra dünya ülkeleri iki kutuba ayrıldılar. Soğuk Savaş adıyla anılan bu dönemde ABD NATO örgütü çatısı altında Batı Bloğunun liderliğini üstlenirken, Sovyetler Birliği Doğu Bloğu‘nun (Varşova Paktı) lideri durumundaydı. Soğuk Savaş yılları boyunca ABD başta Kore Savaşı ve Vietnam Savaşı olmak üzere birçok savaşlara katıldı. 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılışı ardında Soğuk Savaş sona erdi. 1990 yılında Irak‘ın Kuveyt‘i işgal etmesi üzerine çıkan I. Körfez Savaşı‘nda ABD Irak ordusunu yendi. ABD 1995 ve 1999 yıllarında NATO ülkelerinin yardımıyla Bosna Savaşı‘na ve Kosova Savaşı‘na müdahale etti. 2001 yılında New York ve Washington, DC gibi büyük ABD kentleri terör örgütü El Kaide tarafından 11 Eylül 2001 Saldırıları‘na sahne oldu. Bu saldırılara yanıt olarak ABD 2001 yılında Afganistan Savaşı ve 2003 yılında da Irak Savaşı‘nı başlattı. Bu savaşların amacı El Kaide’nin lideri Usame Bin Ladin’in öldürülmesiydi. Savaşlar karşılığını verdi ve 2 Mayıs 2011’de kendi evinde yakalanarak öldürüldü.

İklim

Amerika Birleşik Devletleri’nin iklimi sürekli değişkenlik gösterir. Doğu ve batı kıyılarındaki sıradağlar, okyanusların iç kısımların iklimine tesir etmesini önlediklerinden, bu kıyı şeritleri hariç bütün ülkede karasal iklim hakimdir.|[7] Ülkenin kuzeyinde ise Kanada‘dakine benzer çam ormanları görülebilir.

Orta kısımlar çok yüksek olduğundan, mevsimler arasında pek fazla sıcaklık farkı yoktur. Yaz mevsiminde orta bölgelere alçak basınç hakim olmasına rağmen, okyanustan gelen nemli hava Appalachianlar tarafından engellenmediği için orta bölgeler yaz mevsiminde bol bol yağış alırlar. Batı taraflarında ise yağış daha azdır.

Atlas Okyanusu‘na kıyı olan şeridin güney kısmı nispeten yağışlı ve ılıman olmasına rağmen, kuzeyi daha serin olup kışları pek şiddetli geçer.

Meksika Körfezi‘ne bakan güney kısım açık ve düz olduğundan bu kısımlarda tropikal iklim hakimdir. Burada yazlar sıcak, kışlar ise ılımandır. Her mevsimde bol yağış görülür. Alaska kıyı şeridi, denizden etkilenen bir iklime sahip olmasına rağmen, iç kısımlarında çok şiddetli soğuklar görülür.

Yönetim biçimi

Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten meydana gelen bir federal birliktir. Ulusal hükûmetin merkezi, District of Columbia’dır. Anayasa, ulusal hükûmetin bünyesinin ana hatlarını tespit eder. Yetkileri ile faaliyetlerini belirtir. Kendine has anayasa ve yetkilere sahip olan her eyalet de öteki işlerden sorumludur. Her eyalet; yönetim bakımından şehir, kasaba, nahiye ve köylere ayrılmıştır. Her eyaletin seçimle gelmiş kendi valileri vardır.

Hükûmet

Amerika’da hükûmet, halk hükûmetidir; halk tarafından kurulur. Kongre üyeleri, başkan, eyalet yetkilileri, kasaba ve şehirleri yönetenler halk tarafından seçilir. Hakimler de, doğrudan doğruya halk tarafından seçilir veya seçilmiş yetkililer tarafından tayin edilir. Kamu görevlileri, görevlerini iyi yapmadıkları veya kanunları ciddi bir şekilde ihlal ettiklerinde görevden uzaklaştırılabilirler.

Anayasa, kişilerin hak ve hürriyetlerini teminat altına almaktadır. Bu hak ve hürriyetler, 1791 de anayasaya eklenen ve İnsan Hakları Beyannamesi adı verilen ilk on değişiklikte belirtilmektedir.

Anayasa, hükûmetin yetkilerini üçe ayırmıştır: Başında başkan olan yürütme, Senato ve Temsilciler Meclisi olmak üzere kongrenin her iki kanadını ihtiva eden yasama ve başta yüksek mahkeme olmak üzere yargı. Anayasa, her birinin yetkisini sınırlamakta ve birinin gereğinden fazla yetki sahibi olmasını engellemektedir.

Eyalet hükûmetlerinde de, sistem, federal hükûmet sisteminin hemen hemen aynısıdır.Genelde ülke yönetiminde hep Cumhuriyetçiler üstündür.1993-2001 yılları arasında Demokratlar hem Temsilciler meclisinde hem de Beyaz Sarayda üstünlük kurdular.2001 ve 2004 seçimlerinde kazanan cumhuriyetçiler oldu. 2004 Seçimlerinde sonuçlar şöyleydi; Cumhuriyetçiler: 232,Demokratlar: 202, Bağımsız: 1. 2006 Seçimlerinde ise çoğunluk Demokratlardaydı; Demokratlarlar: 232,Cumhuriyetçiler: 202. T.Meclisi başkanlığına Demokrat Nancy Pelosi seçildi.

Her eyalette yürütme kuvvetinin başında bir vali vardır. Eyalet hükûmetleri düzeni koruma, çocuk ve gençlerin eğitimi, yol inşaatı gibi işlere bakar. Federal hükûmet, milli ve milletlerarası ve birden fazla eyaleti ilgilendiren meselelerle uğraşır. Vatandaşların günlük hayatını etkileyen kanunlar, şehir ve kasabalardaki polis teşkilatı tarafından uygulanır. FBI diye bilinen Federal Soruşturma Bürosu; eyalet sınırlarını geçen suçluları, federal kanunlara aykırı hareket edenleri araştırır ve takip eder.[kaynak belirtilmeli]

Federal Hükûmet

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, genel seçimle dört yıllık bir süre için seçilir. Seçilen Başkan, sürenin sonunda bir devre daha seçilebilir. Başkanın Amerika da doğmuş ve yaşının en az otuz beş olması gerekir. Yılda 200.000 dolar üzerinde maaş ve ilaveten masrafları için de 50.000 dolar alır; fakat bunların toplamı üzerinden gelir vergisi öder. Ayrıca seyahat ve misafir ağırlama masrafı olarak vergiye tabi olmayan 100.000 dolar alır.[kaynak belirtilmeli]

Başkan, kongre tarafından onaylanmış bir kanun tasarısını veto eder veya bunu imzalamayı reddederse; kongrenin her iki kanadı tarafından üçte iki oyla alınan bir karar bu vetoyu hükümsüz kılar ve tasarı kanunlaşır. Başkan; federal hakimleri, büyükelçileri, yüzlerce hükûmet yetkilisini tayin eder. Başkanın ölümü, istifa etmesi veya kalıcı olarak sakatlanması halinde görevi seçime kadar başkan yardımcısı yürütür.[kaynak belirtilmeli]

Birleşik Amerika Anayasası uyarınca, görev süresi tamamlanmamış bir Başkan, ancak görevi kötüye kullandığı iddiasının, yeterli delile dayanılarak, Temsilciler Meclisinde üyelerin üçte iki çoğunluğunun tasdik etmesi ile görevden alınabilir. Bugüne kadar yalnız bir Amerikan Başkanı görevi kötüye kullanmakla suçlanmıştır. O da 1868 de muhakeme edilerek beraat eden Andrew Jackson dır. Ancak 1974’te başkan Richard Nixon dahil, yüksek makamda birçok yetkilinin karıştığı seçim kampanyasında kanun dışı para toplama olayı mahkemeye intikal etti. Watergate olarak adlandırılan bu olayda Nixon, mahkemeye çıkmadan istifa etti ve yerine Gerald Ford geçti.

Yasama kolu olan Kongre; Senato ve Temsilciler Meclisi‘nden meydana gelir. Senatörler 6 yıl, Temsilciler Meclisi üyeleri ise iki yıl için seçilirler. Senatör ve Temsilciler aday olmak istedikleri sürece tekrar seçilebilirler.

Elli eyaletin her biri, Kongre ye iki senatör gönderir. Senatonun üçte biri, her iki yılda bir seçilir. Senatör seçilmek için adayın otuz yaşını doldurması ve seçilmesinden en az dokuz yıl önce Amerikan vatandaşı olmuş bulunması şarttır.

Temsilciler Meclisinin 435 üyesi vardır. Her eyalet, kendi nüfus oranına göre belli sayıda üyeye sahiptir. Eyaletler aşağı-yukarı eşit nüfuslu seçim bölgelerine ayrılır ve her bölgenin seçmenleri Kongre ye bir temsilci üye seçerler. Bir üyenin en az yirmi beş yaşında ve en az yedi yıllık Amerikan vatandaşı olması gerekir.

Bir tasarının kanun olabilmesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Dış ilişkiler

Ülkenin kuruluşundan beri dış siyasetin yönetiminde başlıca söz sahibi Başkan olmuştur. Bununla birlikte, yetkileri sınırsız değildir. Giriştiği taahhütlerin Kongre tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Amerika, Birleşmiş Milletler’in Anayasası uyarınca kurulan Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatı (NATO), Amerika Devletleri Teşkilatı (OAS) gibi bölge savunma gruplarına ve barış ile gelişmeyi destekleyen diğer kuruluşlara da katılmıştır.

Demografi

Amerika Birleşik Devletleri nüfusu, ABD Sayım Bürosu’na göre 11,5 milyon kaçak göçmen de dahil olmak üzere 306,719,000 kişidir (2005). Nüfus artışı AB’ye göre daha fazladır. ABD’nin nüfus artış oranı %0,89, AB’nin ise %0,16’dır. Bu rakamlar dünya ortalamasına göre daha düşüktür.

ABD, dünyada Çin ve Hindistan’dan sonra en büyük 3. nüfusa sahiptir. [8]

Göçler

ABD bir göçmenler ülkesidir. Göçmenler tarafından kurulmuş ve gelişmiştir. Hâlâ dünyanın en çok göç alan ülkesidir. Amerika Birleşik Devletleri’nin 4 Temmuz 1776’deki bağımsızlığından hemen önce nufus yaklaşık 2.5 milyon kadardı. (%95 beyaz Avrupa, %5 siyahi Afrika) Bu beyaz nüfusta en büyük pay İngilizlerin, sonra Almanların ve 3. olarak İskandinav ülkelerinindi (İsveç, Norveç, Danimarka). Bu milletler ilk 3 grubu oluşturmaktaydılar.(Dini olarak %98 Protestan, %2 Katolik) 1620-1770 yılları arasında bu ilk gelenler karşılıklı evlilikler ve din birliği sayesinde bugün Beyaz Amerikalı dediğimiz (WASP- White,AngloSaxon,protestan) siyasette ve iş dünyasında hakim konumda olan Amerikan ulusunun ana çekirdeğini oluşturdular.2008 yılına kadar seçilen bütün ABD başkanları bu gruba dahildir.[9]

Günümüz ABD’sinde yaşayan siyahiler (Afroamerikanlar)in çoğu Amerika’ya getirilen kölelerin soyundandır.

1870-1920 yılları arası 2.göç dalgasının oluştuğu yıllardır. Bu yıllarda yukarıda adı geçen devletlerden göçler devam etmektedir, fakat yoğunluk Katolik ve Ortodoks Avrupalılara (İtalyanlar, Yunanlılar, Gürcüler, Ermeniler, Ruslar, Lehler, Avusturya-Macaristan, Sırplar) ve İrlandalılara kaymıştır. 1880 yıllında nufus 60 milyona yaklaşmıştır. (1950’de %86 beyaz Avrupa, %9 siyahi Afrika, %3 Hispanik ( Latin Amerikalı ), dini olarak ise %74 Protestan, %20 Katolik, %3 Musevi, %2 Ortodoks, %1 Budist) ABD’nin nüfusu 1935’te 100 milyon,1970’de 200 milyon,2005’de 300 milyona ulaşmıştır.

3. göç dalgası 1970’lerin sonunda başlamıştır ve halen sürmektedir. Bu göç dalgası daha çok çeşitlilik göstermektedir. Asya’dan, Ortadoğu’dan, eski komünist ülkelerden, Latin ülkelerinden özelikle Meksika ve Karayipler’den gelen yoğun Hispanik-Latin Amerika göçüdür(yılda yaklaşık 800.000 ile 1.5 milyon arası).

2006 sayımına göre nüfusu 1 milyon ya da üzerinde olan 32 tane grup vardır.2010 sayımına göre nüfusun çoğunluğu (%63.7) beyaz ve Avrupalı, %16.4’i Hispanik-Latin Amerikalıdır. Nüfusun %12.2’si siyahi Afrika, %4.7 ‘i Asya kökenli,%0.7’si Amerikan yerlisi %0.2’si pasifik adaları yerlisi,%1.9’u melez,%0.2’si bazı diğer ırklar.

Diller

Diller(2007)
İngilizce 225.5 milyon
İspanyolca 34.5 milyon
Çince 2.5 milyon
Fransızca 2.0 milyon
Tagalogca 1.5 milyon
Vietnamca 1.2 milyon
Almanca 1.1 milyon
Korece 1.1 milyon

Birleşik Devletler’in resmî dili yoktur. Ancak ülkede en çok kullanılan dil İngilizcedir. İspanyolca’nın kullanımı ise Meksika ve Küba’dan gelen göçmenler nedeniyle son yıllarda belli kollarda arttı. Louisiana eyaletinde ise Fransızca kullanılır çünkü Fransız sömürgeleri burada kurulmuştur.

Din

ABD İnançları
İnanç Yüzde
Hıristiyanlık
73%
Herhangi bir dini olmayan
19.6%
Yahudilik
1.7%
Budizm
0.7%
İslam
0.6%
Hinduizm
0.4%
Diğer
2.1%

Din olarak ise, ABD’de toplam; %48 protestan, %22 katolik, %19.6 ateist ya da hiçbir dine bağlı olmayan, %1 ortodoks, %1.7 Musevi, %1.2 diğer inançlar, %0.7 Budist, %0.6 Müslüman, %0.4 Hindu yaşar.[10][11]

Birleşik Devletler yönetimindeki topraklar

  • Karayip Denizi‘nde 9000 kilometrekarelik bir ada olan Porto Riko, Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlıdır. 3.410.000 nüfusu Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır. Valilerini ve yasama meclislerini kendileri seçerler. [kaynak belirtilmeli]

Yine Karayip Denizi’ndeki Virgin Adaları 1917 yılında Danimarka‘dan satın alınmıştır. Adanın yüz bin nüfusu Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olup, valilerini ve tek yasama organı olan senatoyu kendileri seçerler. Virgin Adaları’nda 346 kilometrekare yer tutan elli küçük ada vardır.

Ali

Ali

 

Ali

İran‘dan 19. yüzyıl‘a ait temsili bir Ali çizimi
Yiğitlerin Şahı
(Şah-ı Merdan)
Hükümdarlık 656–661
Tam İsmi Ali bin Ebu Talib
Başlıklar Ebu Hasan (“Hasan’ın Babası”)
Ebu Turab (“Toprağın Babası”)
Murtaza (“Seçilmiş”)
Esedullah (“Allah’ın Aslanı”)
Kuran-ı Natık (“Konuşan Kuran”)
Haydar (Aslan)[1]
Şâh-ı Velâyet (Evliyâlık Şâhı)
Şâh-ı Merdân (Mertlerin Şahı)
Doğumu 23 Ekim 598,[2] 17 Mart 599 veya 17 Mart 600[1]
Mekke
Ölümü 28 Ocak 661 (62 yaşında)
Kufe[1]
Selef Osman bin Affan
(Dördüncü Sünni Halife’si)
Muhammed
(Birinci Şii İmam’ı)
Halef Hasan[3]
Eş(leri) Fatıma bint Muhammed[1]
Evlat(ları) Hasan
Hüseyin
(Bakınız:Ali )
Hanedan Ehli Beyt, Kureyş, Haşimi
Baba Ebu Talib
Anne Fatıma bint Esed

Ali bin Ebu Talib (Arapça: علي بن أﺑﻲ طالب‎, 599 – 661[4]), İslam dininin peygamberi Muhammed‘in yanında büyümüştür. Aynı zamanda Muhammed‘in amcasının oğlu ve damadıdır. Ehli Beyt‘ten kabul edilir. Aynı zamanda İslam Devleti‘ni 656661 yılları arasında yönetmiş olan dördüncü sıradaki İslâm halifesidir.

Ali İslamda tarihsel kişiliği yanında, kendisine mitolojik özellikler de atfedilerek yüceltilen bir kişidir.[5]

Konu başlıkları

Doğumu ve isim verilmesi

Muhammed (sağ) ve Ali (sol) ismi tek bir kelimede yazılmış.

Ali
Allah’ın Arslanı – (Esedullah)

Rashidun Caliph

Mekke‘de, 30. Fil Yılı‘nın 13. ya da Recep ayının 13. günü, bir başka görüşe göre de Zilhicce ayının yedinci günü, Kabe’nin içinde dünyaya geldi (M.S. 599). Annesi Fatıma Ali’yi doğurmak üzere iken Kâbe duvarına dayandı. Bu esnada duvarın yarıldığına ve bir sesin içeri gelmesini söylediğine inanılır.[6] Dördüncü gün dışarı çıktığında Fatıma‘nın kucağında bir erkek çocuğu vardır. Ebu Talib ve ailesine müjde verilir, Muhammed herkesten önce gelerek bebeği kucağına alır ve Ebu Talib‘in evine kadar kucağında taşır (o sıralarda Muhammed eşi Hatice bint Hüveylid ile birlikte amcasının evinde kalmaktadır[7] ve evliliğinin henüz ikinci ya da üçüncü yılındadır [8]).

Ali’nin ismini kimin verdiği konusunda iki farklı görüş vardır; birincisi Ebu Talib‘e bu ismin ilham olduğu[9], daha çok kabul gören ikincisi ise bebeğe bu ismi Muhammed’in verdiğidir.[1][10]

Annesi, babası

Ali’nin annesi, Muhammed’in dedesi olan Abdülmuttalib‘in (Şeybe bin Haşim) kardeşi olan Esed bin Haşim‘in kızıdır. Abdülmuttalib öldüğünde, Muhammed’e annelik eden onu koruyup kollayan ve İslam Peygamberi’nin ilk eşi Hatice bint Hüveylid‘in ardından Müslüman olan ikinci kadındır.

Ali’nin babası, Kureyş‘in liderliğini babası Abdülmuttalib‘den (Şeybe bin Haşim) devralan Ebu Talib idi. Ebu Talib, dedesinin ölümü sonrası kimsesiz kalan Muhammed’i himayesine aldı ve ölümüne dek (43 yıl boyunca) himayesini sürdürdü. Muhammed peygamberliğini ilan ettiğinde ise Kureyş, Ebu Talib’in ölümüne değin, kendisinden çekinmiş ve Muhammed’e zarar vermeye cesaret edememişlerdir.[11]

Çocukluğu

Ali’nin çocukluk dönemi, İslâm peygamberinin çocukluk döneminin geçtiği evde geçmiştir. Her ikisi de Ebu Talib‘i bir baba ve yönetici olarak tanıyorlardı; Fatıma bint Esed‘e de anne diyorlardı. Bu ortamın, onun yetişmesinde çok önemli bir yeri olmuştur. Ali’nin çocukluğunda bir kuraklık Mekke’yi sarmıştı. Muhammed, amcasının birer çocuğunu kendi yanlarına alarak onun ekonomik sıkıntısını hafifletmek istediğini bir diğer amcası Abbas’a bildirdi. Abbas Cafer’i, Muhammed’se Ali’yi büyütmek üzere yanlarına aldılar.[12] Ali, hutbelerinin, sözlerinin ve emirlerinin toplandığı kitabı olan Nechül Belağa‘da o günleri şöyle anlatır:

“Çocuktum henüz, o beni bağrına basar, yatağına alırdı, beni koklardı, lokmayı çiğner, ağzıma verir yedirirdi… Ben de her an, devenin yavrusu, nasıl anasının ardından giderse, onun ardından giderdim; o her gün bana huylarından birini öğretir ve ona uymamı buyururdu. Her yıl Hira Dağı’na çekilir, kulluğa koyulurdu. Onu ben görürdüm, başkası görmezdi.” [13]

Yine dönemin bir başka kaydına göre, Muhammed, Ali’yi omzuna alır Mekke’nin dağlarında, vadilerinde ve sokaklarında dolaştırırmış.[14]

Gençlik yılları ve Müslüman oluşu

Şii ve Alevi inançlarına göre Ali, Müslümanlar arasında ilk iman getiren, ‘Kâbe’de dünyaya gelen tek insan’dır. Sünni inancına göre ise, Muhammed’in eşi Hatice‘den sonra iman etmiş olup, ikinci müslümandır.

Hicret – Medine dönemi

Mekke‘lilerin İslâm peygamberini katletme kararı aldıkları hicret gecesinde Ali, canı pahasına, peygamberin yatağında yatmıştır. Birçok tefsircinin görüşüne göre Allah bu fedakârlığı takdir ederek şu ayeti nazil etmiştir:

“İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını arayıp kazanmak amacıyla canını satar.” (Bakara/207)

Muhammed bu sayede gizlice evden ayrılarak emniyet içerisinde Medine‘ye doğru yola koyulabilmiştir. İslâm peygamberinin emniyete kavuşmasından sonra da emri üzerine, Muhammed’e emanet olan çeşitli malları sahiplerine iade ederek annesini, Muhammed’in kızı Fatma‘yı ve başka iki kadını da yanına alarak Medine’ye doğru hareket etmiştir.

Ali Medine’de devamlı Muhammed ile birlikteydi. Müslümanlar arasında kardeşlik akdi okuttuğunda Muhammed Ali’yi kendisine kardeşliğe layık gördü. Kızı Fatıma‘yı zevce olarak ona münasip gördü. Bir yıl sonra da ilk çocuğu olan Hasan dünyaya geldi.

İfk olayındaki tutumu

Ana madde: İfk Olayı

İfk Olayı, Aişe‘nin 15 yaşında iken, bir sefer dönüşü esnasında kocası Muhammed‘i genç bir Müslüman askerle aldattığı iddiasıdır. İddianın Müslümanlar arasında yayıldığında aldığı tutum nedeniyle Aişe’nin Ali’ye darıldığı, bu nedenle Ali’nin hilafetini desteklemediği düşünülür.[15]

Evlilikleri ve çocukları

Ali eşlerinden ve cariyelerinden olma 14 erkek çocuk, 18 kız çocuk sahibiydi. Fakat nesli, Hasan, Hüseyin, Muhammed (İbn-i Hanefiyye), Abbas ve Ömer adındaki oğullarından türemiştir. Oğullarından çoğu Hicretin 60. Yılında Kerbela Savaşı‘nda hayatını kaybetmiştir.[16]

Ali’nin ilk eşi İslam peygamberi Muhammed’in kızı Fatıma’dır. Ali Fatıma vefat edene kadar başkasıyla evlenmemiştir. Fatıma’dan 5 çocuğu olmuştur; isimleri şunlardır: Hasan, Hüseyin, Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiyye ve Muhsin. Muhsin, henüz Fatıma‘ın karnındayken, vefat etmiştir.

Ali Âmir b. Kilâb Kabilesinden Ümmü’l-Benin bint-i Hizam ile evlenmiştir. Bu hanımından Abbas, Cafer, Abdullah ve Osman adlarında dört çocuğu olmuş­tur.

Temim Kabilesin­den Leyla bint-i Mes’ud ile evlenmiştir. Bu hanımından iki çocuğu olmuş­tur: Abdullah ve Ebû Bekir.

Has’amî Kabilesinden Esma bint-i Umeys. Bu hanımından, Yahya ve Muhammedul-Asgar (Küçük Muhammed) dünyaya gelmiştir.

İslam peygamberinin damadı Ebû’1-As b. Rebi’nin kızı Ümâme de, Ali’nin hanımlarından birisidir. Muhammedu’l-Evsat da (Ortanca Muhammed/Hilal ibn Ali) bu hanım­dan olmuştur.

Havle bint-i Cafer el-Hanefiyye isimli eşinden “İbn-i Hanefiyye” diye bilinen Muhammed isimli oğlu dünyaya gelmiştir.

Urve b. Mes’ud es-Sekafi’nin kızı Ümmü Said. Ali’nin bu hanımından ÜmmüT-Hüseyin ve Büyük Remle adlı kızları olmuştur.

Kişisel özellikleri

Muhammed, Medine‘ye Hicret‘i emrettiğinde, Ali’yi Mekke‘lilerin emanetlerini dağıtması ve yatağına yatarak müşrikleri kandırması için Mekke‘de bıraktı. Ali görevini tamamlayıp Muhammed’den kısa bir süre sonra Medine‘ye ulaştı. Medine‘de Muhammed, Allah‘ın onu Fatıma‘ya layık gördüğünü bildirdi ve ikisini evlendirdi.[1] Ali, Muhammed komutasındaki İslam Devleti‘nde son derece aktif roller aldı; neredeyse tüm savaşlara katıldı, ordu komutanlığı, tebliğ elçiliği gibi görevleri icra etti. Üçüncü halife Osman bin Affan‘ın bir suikast sonucu ölmesiyle, halife seçilerek İslam Devleti‘nin başına geçti[17][18]. Yönetimi sırasında Müslümanlar arasındaki ilk iç savaş (İlk Fitne) patlak verdi. Kûfe‘de bir mescitte ibadet ederken Hariciler‘den Abdurrahman İbn-i Mülcem tarafından hançerli saldırıya uğradı ve birkaç gün sonra öldü.[19] Kûfe yakınlarında toprağa verildi.[19]

İlk dönem İslam kaynaklarının birçoğunda, Ali Kâbe‘nin içinde doğan ilk ve tek insan olarak kaydedilir.[20] Ali’nin babası yerel bir kabilenin şefi olan[19] Ebu Talib, annesi Fatıma bint Esed‘dir, bununla birlikte Ali, Muhammed’in evinde ve onun gözetiminde büyümüştür. Muhammed, peygamberliğini ilan edip İslamiyet‘e davet etmeye başladığında, Ali bu daveti kabul eden Şia’ya göre ilk, Sünnilere göre (Hatice‘nin ardından) ikinci insandır.[4][21][22][23]

Ali, İslam Dünya’sının hemen her yerinde, imanı, adaleti, ülke yönetimi, dürüstlüğü, savaşçılığı, cesareti ve ilmi ile anılır. İslam tarikatlarının çoğu, kökenleri olarak Ali’yi gösterirler ve onun soyundan geldiklerini iddia ederler. Ali İslam tarihinde üzerinde en çok tartışılan şahsiyetlerden biridir.[kaynak belirtilmeli]

İlmi

Sünni ve Şii kaynaklarda Ali bin Ebu Talib’in ilmi üstünlüğünden sıkça bahsedilir. Muhammed onu ilim şehrinin kapısı; insanların en bilgini; ahkâm ilminin en âlimi ve ümmete Ehli Beyt‘i açıklayan kimse olarak nitelemiştir.[kaynak belirtilmeli] Ali Kuran’ın tüm ayetlerini, ne zaman yazıldıklarını ve hangi olayla bağdaştırıldığını ezbere bilmekteydi.[kaynak belirtilmeli] Bunda çocukluğunun Muhammed’in yanında geçmesinin büyük rolü vardır. Kendisinin şöyle dediğine inanılır: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.[kaynak belirtilmeli]

Hakkında söylenen hadisler

Hadisler islamda bir rivayet zinciri ile Muhammed‘e atfedilen ve O’nun söylediğine inanılan, aidiyetleri tartışmalı olan sözlerdir.(bkn. Hadis)

“Ben hikmetin şehriyim, Ali ise kapısıdır.”[24]: -“Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder” [Nesai]

-“Ali’yi sevmek ateşin odunu yaktığı gibi Müslümanların günahını yok eder” [İ. Asakir]

-“Ali’ye düşman olanın düşmanı Allah’tır” [Ramuz]

-“İlim on kısım. Dokuzu Ali’de biri diğer halktadır. O bu biri de onlardan iyi bilir” [Ebu Nuaym]

-“Ali’yi seven beni sevmiştir. Ona düşmanlık bana düşmanlıktır. Onu inciten beni incitmiştir. Beni inciten de Allahü teâlâyı incitmiş olur” [Taberani]

-“İmanın birinci alameti Ali’yi sevmektir” [M. Ç. Güzin]

-“Ben kimin dostu isem Ali’de onun dostudur” [25]

-“Ya Ali! Hayatın benimle, ölümün benimledir” [26]

-“Ali dünyada ve ahrette kardeşimdir.”[27]

-“Her kim Ali’ye eziyet ederse bana eziyet etmiş olur” [28]

-Muhammed Ali için şöyle demiştir: “Senin bana oranla yerin, Harun’un Musa’ya oranla yeri gibidir. Sadece benden sonra peygamber yoktur.”

-Cennet üç kimseye âşıktır: Ali b. Ebi Talib, Ammar b. Yâsir, Selmân-ı Farisî. [29]

-Biz Abdulmuttalib’in çocukları, cennetin efendileriyiz. Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi…”(İbn Mace ).

Savaşçılığı

Ali’yi Allah’ın aslanı olarak resmeden bir hat.

Ali, Muhammed’in katıldığı tüm savaşlarda sancaktar olarak bulundu. Sadece Tebük seferi‘ne Muhammed’in emri ile Medine’de kaldığı için katılmamıştır.

Bedir savaşında

Ana madde: Bedir Savaşı

Ali, Bedir savaşında karşı ordudan yirmi bir kişiyi öldürdü. Öldürdüğü kişiler arasında Muaviye‘nin dedesi Utbe, dayısı Velid ve kardeşi Hanzele de vardı. Uhud savaşında ise Kureyş’in meşhur savaşçılarından dokuz kişiyle çarpıştı ve muvaffak oldu. Ali hakkında efsanevi anlatımlar bulunur. Bu anlatımlardan birisi de Ali’nin bu savaşta bedeninden yetmiş yara [kaynak belirtilmeli] almasına rağmen son ana kadar peygamberin yanında savaştığı ve Cebrail’in, Ali’nin bu fedakarlığını görünce birkaç defa: Zülfikar‘dan başka kılıç, Ali’den başka da yiğit yoktur” dediği rivayetidir.

Alevîlik’te ve Şiîlik‘te önemli bir yere sahip olan Zülfikar isimli kılıcın temsîlî bir resmi.

Hendek savaşında

Ana madde: Hendek Savaşı

Hendek Savaşı‘nda, Araplar’ın ünlü savaş kahramanı Amr bin Abduved‘in hendeği atıyla aşması üzerine çarpıştılar. Amr’a göre daha zayıf görünümlü olmasına ve Amr’ın küçümsemesine rağmen Ali galip geldi. Amr’ın, Ali tarafından yenilmesi Medine’yi kuşatan ve bu kuşatmayı destekleyenler arasında üzüntü ve ümitsizlik meydana getirdi. Hendek Savaşı‘nın sonucunda Ali’nin bu başarısının önemli bir yeri olduğuna inanılır.

Hayber savaşında

Ana madde: Hayber Savaşı

Hayber Savaşı’nda, ilk iki taarruzu yönetenler (Ebu Bekir ve Ömer) bir başarı sağlayamayınca peygamberin sancağı Ali’ye verdiği, Ali bin Ebu Talib’in o gün galip gelinmesinde büyük rol oynadığı rivayet edilir.

Bu savaşta Alinin Hayber kalesinin kapısını eli ile yıktığı ve bu kapıyı kendisi için kalkan olarak kullandığı söylenir. Hayber kalesinin alınmasıyla Şam Suriye ticaret yolunun güvenliği sağlanmış oldu.

Muhammed’in ölümü, halifelik ve miras sorunları

Ali, Muhammed vefat ettiğinde 33 yaşındaydı. Peygamberin damadı ve amcaoğlu olması hasebiyle en yakın akrabası konumunda olduğundan defin hazırlıklarıyla ilgilendi. Bu sırada Ebu Bekir ve Ömer Devlet işleriyle ilgileniyordu. İslam kurallarına göre naaşın defin öncesi yıkanması ve kefenlenmesi işlemlerini bizzat kendisi yaptı.

Sünnilere göre Cennetle Müjdelenen On Sahabe‘den biri, Dört Büyük Halife‘den sonuncusu; Şiîlere göre ise Ondört Masum‘dan biri, Oniki İmam‘ın ilki ve Muhammed’in hak halefidir. İslam’daki ŞiîSünni ayrımı Ali’nin halifeliği mevzuuna dayanır.[19][30] Sünniler Muhammed’in bir halef bırakmadığını (dolayısıyla Müslümanların seçimi ile halifenin tayin olunduğunu söylerlerken), Şiîler ise Ali’yi halef bıraktığını söylerler ve ilk üç halifeyi kabul etmezler.

632 yılında Muhammed’in vefatından sonra Müslüman toplumunun başına kimin geçeceği kaygısı baş gösterdi. Müslümanların bir kısmı ilk olarak Ebu Bekir‘in halifeliğini kabul ettiler. Ebu Bekir’den sonra sırasıyla Ömer bin El-Hattab, Osman bin Affan ve Ali bin Ebu Talib’in halifeliğini kabul ettiler. Bununla beraber bir kısım müslümanlar peygamberin amcaoğlu ve damadı olan, çocukluğundan itibaren peygamberin evinde büyümüş ve onu korumak için kendi hayatını tehlikeye atmış olan Ali’nin ilk halifelik için daha doğru bir seçim olduğunu düşünüyorlardı. Muhammed’in, Gadir Hum denilen yerde kendisinden sonra Ali’nin başa geçmesi gerektiğini bizzat söylediği rivayet edilir.[31]. İslâm peygamberi Ali’ye hitaben şöyle demiştir:

“Sen bana oranla Harun‘un Musa‘ya oranla sahip olduğu mevkiye sahipsin; ancak benden sonra peygamber gelmeyecektir.”

Harun, Musa peygamberin kardeşidir ve kendisine vahiy gelmeyen peygamberlerdendir. Musa ibadet için 40 günlüğüne Sina Dağı’na çekildiğinde, kardeşi Harun’u İsrailoğulları‘nın başında bırakmıştır (Araf Suresi, 142. ayet). Bu nedenle İslam peygamberinin bu sözü de Şiilerce Ali’nin hilafet için en uygun ve hak sahibi kişi olduğuna yorulur.

Muhammed’in dul eşlerinin yanı sıra Ali ve Fatıma‘nın da Ebu Bekir‘in hilafetinden hoşnutsuz olmalarının bir başka nedeni daha vardı.[32] Muhammed vefat ettiğinde geride önemli miktarda arazi ve mal varlığı bıraktı. Bunların en meşhuru tartışmaların da odağında olan Fedek Arazisi‘dir. Ebu Bekir‘e göre bu mal ve araziler peygamber tarafından halkın yararına idare ediliyordu ve dolayısıyla devlete ait kamu mallarıydı. Ali ise veraset ile ilgili vahiylerin Muhammed’in mirasını da kapsadığını iddia ederek bu duruma karşı çıkıyordu.

Eşi Fatıma’nın ölümünden sonra Ali Fatıma’nın peygamberin mirasından payını almak için tekrar başvurdu ancak başvurusu aynı nedenlerle bir kez daha reddedildi. Bununla birlikte Ebu Bekir‘den halifeliği devralan Ömer, Medine‘deki arazileri Muhammed’in kabilesi Haşimoğulları adına Ali ve Abbas’a verdi; Hayber ve Fedek Arazisi‘ni ise devlet malı saydı.[33] Şii kaynaklarına göre bu durum, Muhammed’in soyundan olanlara (Ehl-i Beyt), baskıcı halifeler tarafından yapılan haksızlıkların bir başka örneğidir.[34]

Halifelik dönemi

Müslümanların bir kısmı Ali’nin, kendinden önceki halifeleri kabul ettiğine inanırlar. Bununla beraber kendi halifeliğine kadar hiçbir savaşa katılmayışı diğerlerini halife olarak kabul etmediğine yorulur. Üçüncü Halife Osman asiler tarafından öldürülünce halk Ali’ye biat ederek onu hilafete seçti. Osman taraftarlarının bir kısmı onun katilini bulana kadar Ali’yi halife olarak kabul etmeyeceklerini söylediler ve Müslüman toplumu ilk kez iç savaşa sürüklendi. İslam Devleti Ali ve Muaviye önderliğinde ikiye bölündü. Müslüman toplumunu ilk kez iç savaşa sürükleyen bu duruma İslam literatüründe “İlk Fitne” denir.

Ali, 4 yıl 9 ay süren hilafet‘i müddetinde peygamberin siretine uyup, hilafet’e inkılâp ve kıyam ruhu verdi. Toplumda çeşitli ıslahlara başvurdu.

Cemel Savaşı

Ana madde: Cemel Vakası

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti‘nde çıkan karışıklıkları yatıştırmak için Basra yakınlarında ittifak kuran peygamberin dul eşi Ayşe, Talha ve Zübeyr gibi İslamiyetin tanınmış simaları ile savaştı. Ali’nin zaferi ile sonuçlanan savaşta Talha ve Zübeyr öldürüldü.

Bu olay Ayşe’nin devesinin etrafında gerçekleştiği için Arapça cemel (deve) kelimesine atfen Cemel Vakası olarak bilinir.

Sıffin Savaşı

Ana madde: Sıffin Savaşı

Irak ve Şam sınırlarında Muaviye ile savaştı. Sıffin Savaşı olarak bilinen muharebeler 3 ay devam etti. Taraflar yenişemeyince hakem heyetine başvuruldu. Hakem olayından da net bir sonuç çıkmadı. Ali’nin hakeme başvurması, Müslüman toplumunda halife olarak otoritesini sarstı.

Nehrevan Savaşı

Ana madde: Nehrevan Savaşı

Ali’nin ordusu tarafından Haricilerin büyük kısmı öldürüldü.

Alinin ölümü

Nehrevan Savaşı‘nda rakiplerini ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu savaştan sonra, Hariciler‘den üç kişi Mekke’de Müslümanların siyasi durumları hakkında bazı müzakereler yaptıktan sonra Ali’yi öldürmeyi kararlaştırdılar. Bu üç kişiden Abdurrahman bin Mulcem, Ali’yi öldürmeyi üstlendi ve Kufe’ye hareket etti. Kufe’de bir camide ibadet ederken[19] Haricilerden Abdurrahman bin Mulcem’in zehirli bir kılıç darbesi ile yaralandı. Bu saldırının amacı Nahrevan yenilgisinin intikamını almaktı.[19]

Halife Ali bin Ebu Talib, Abdurrahman bin Mulcem’in kılıç darbesinden sonra şöyle dedi: Kâbe’nin Rabbine andolsun ki, kurtuluşa erdim”! İki gün evinde yattıktan sonra, hicretin 40. yılı Ramazan ayının 21. günü vefat etti (M.S. 661). Defnedildiği yeri uzun bir süre yalnızca en yakınları bilmiş, yaklaşık bir asır sonra Cafer-i Sadık mezarının Necef‘te olduğunu bildirmiştir.

Ali vefat edince İslam Devleti ve hilafet, 20 yıllığına, uzun yıllar savaştığı Muaviye‘nin eline geçti.

Ayrıca bakınız

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları :

Vikisöz‘de Ali ile ilgili özlü sözler bulunmaktadır.

Kaynakça

Dipnotlar

  1. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Britannica isimli refler için metin temin edilmemiş (Bkz: Kaynak gösterme)
  2. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Khashayar isimli refler için metin temin edilmemiş (Bkz: Kaynak gösterme)
  3. ^ Madelung (1997), p. 311
  4. ^ a b “Alī ibn Abu Talib”. Encyclopædia Iranica. 2007-11-07 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2010-12-16.
  5. ^ http://www.emav.org/tr/mevlana-celaleddin-rumi?start=5
  6. ^ Bihar’ul- Envar, c.35, s.8. Keşf’ul Ğumme, s.19
  7. ^ Hidayet Önderleri. 2006. S.64
  8. ^ Ashraf (2005), p. 6-7.
  9. ^ Bihar’ul- Envar, C.35, S.18
  10. ^ See:
  11. ^ Tabakat, İbn Sad, 1/75
  12. ^ -İbni Esir, El-Kamilü Fi’t-Tarih, Beyrut, Dar-ı Sadır, 1399 H. C2, S58 -İbni Hişam, Abtülmelik, Es-Siyretü’n-Nebeviyye, Kahire, 1355 H. C1, s262 -Taberi Muhammed b. Carir, Tarihü’l-Ümemi ve’l-Müluk, Beyrut Darü’l-Kamus-ül-Hadis C2, s 213 -İbni Ebi’l-Hadid, Şerh-i Nehcü’l-Belağa 1. Baskı, Kahire, 1378 H. C 13, S 119
  13. ^ Nechül Belaga Subhi Salih, 192. Hutbe
  14. ^ Zemahşeri, Hilyetül Ebrar, C.1 S.232
  15. ^ Sarıçam, İbrahim. Emevi-Haşimi İlişkileri, Ankara, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1997
  16. ^ Ali, Dört Halife Dönemi, Doç. Dr. Murat Sarıcık
  17. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Ashraf_.282005.29.2C_pp._119-120 isimli refler için metin temin edilmemiş (Bkz: Kaynak gösterme)
  18. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Madelung_.281997.29.2C_pp._141-145 isimli refler için metin temin edilmemiş (Bkz: Kaynak gösterme)
  19. ^ a b c d e fAli.” Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
  20. ^ Encyclopaedia of the Holy Prophet and Companions
  21. ^ Tabatabaei 1979, sayfa 191
  22. ^ Ashraf 2005, sayfa 14
  23. ^ Diana, Steigerwald. “Ali ibn Abi Talib”. Encyclopaedia of Islam and the Muslim world; vol.1. MacMillan. ISBN 0028656040.
  24. ^ Sünen-i Tirmizî tercümesi, Çev.: Osman Zeki Mollamehmetoğlu, İstanbul baskısı (yıl?), Menkabe Babları, Ali Bin Ebu Talib Menakıbı, Cilt IV, Hadis No. 3929 “أنا دار الحكمة و علي بابها”
  25. ^ Suyutî, C.Kebir; Bekrî, 623/101
  26. ^ Taberani, Mu’cemu’l-Kebîr; Bekrî, 543/21
  27. ^ Münavî, Feyzu’l-Kadir, 4:355, 5589 No’lu Hadis
  28. ^ Müsned-i Ahmed; Bekrî, 590/68
  29. ^ Suyutî, Câmiu’l-Kebîr; Bekrî, 727/245
  30. ^ Ali’nin Sunni görüşü
  31. ^ İmam Fahruddin Razi, “Mefatih’ul- Gayb”, İmam Ahmed Sa’lebi, “Keşf’ul- Beyan”, Celaluddin Suyuti, “Durr’ul- Mensur”, Ebu’l- Hasan Ali “Esbab’un-Nuzul”, Muhammed bin Cerir Taberi, “Tefsir-i Kebir”, Hafız Ebu Naim İsfahani, “Ma Nezele Min’el- Kur’ân’i fi Ali’yyin” ve Hilyet’ul- Evliya’, Buhari, Tarih c. 1, s. 375’, Müslim “Sahih” c. 2, s. 325’, Ebu Davud Sünen’, Tirmizi, “Sünen”, Hafız bin Ukde, “Kitab’ul- Velayet”, İbn-i Kesir-i Şafii Dimaşki, Tarih’, İmam Ahmed bin Hanbel, “Müsned” c. 4 s. 281 ve 371’de.
  32. ^ Sahih Buhari 4.53.325
  33. ^ Madelung, 1997 s. 62.
  34. ^ Bu duruma dair her iki tarafın düşüncelerini savunmakta kullandığı hadislere şu siteden ulaşılabilir: Sahih Buhari Book 80 (İngilizce)

Emevî Camii

Emevî Camii

 

Emevi Camii, Şam’ın Büyük Camii olarak da bilinir. (Arapça: جامع بني أمية الكبير‎, Okunuşu Ğām’ Banī ‘Umayya al-Kabīr), Şam‘ın eski şehir kısmında yer alır ve dünyanın en büyük ve en eski camilerden birdir.

634 yılında, Şam’ın Araplar tarafından alınmasından sonra, Roma İmparatoru I. Konstantin zamanından beri Vaftizci Yahya‘ya adanmış Hıristiyan bazilikanın yerine cami yapılmıştır. Cami, bugün hala korunan Vaftizci Yahya kafası gibi kutsal emanetleri muhafaza eder. Ayrıca camii içerisinde Şiilik için önemli nirengi noktaları vardır. Bunlar arasında I. Yezid tarafından gösterilmek üzere saklanılan Muhammed Peygamber‘in torunu Hüseyin‘in kafası yer almaktadır. Caminin kuzey duvarına eklenmiş küçük bir bahçede Selahaddin Eyyubi‘nin türbesi bulunmaktadır.

Konu başlıkları

Tarihi

Şam 634 yılında Halid bin Velid kumandasındaki müslüman Arap ordularınca alındı. Şam daha sonra Emevi hanedanının ve islam dünyasının idare merkezi haline geldi. Altıncı Emevi halifesi I. Velid, bir Bizans katedrali olan bu caminin inşaasına başladı. 715 yılınada inşası tamamlanan cami ile aynı yılda I.Velid hayatını kaybetti. 10. yüzyıl tarihçilerinden İbn al-Faqih al-Hamadhani, caminin yapımının 600,000 ila 1,000,000 dinar arasında bir maliyetinin olduğunu ve yapımında değişik milletlerde 12,000 kişinin çalıştığını belirtmiştir. Abbasiler döneminde yönetim merkezinin ağırlıklı Bağdat olmasından dolayı önemi azaldı. Şehirdeki Emevi mirasları sistemtik bir şekilde yok edilerek buranın İslamın güç ve zaferinin bir sembolü olduğu fikri öne çıkarıldı. 780 yılında Şam valisi El Fadıl bin Salih döneminde caminin doğusuna saatli kubbe inşa ettirildi.

Resim Galerisi

  • Emevi Camii
  • Kerbela Savaşı‘nın esirlerinin 72 saat ayakta tutulduğu kapının dış görüntüsü – “Bāb as-Sā‘at”.[1]

  • Ana Mihrap

  • Cami içerisinde Kerbela’da diğer ölenlerin kafalarının muhafaza edildiği yer.

  • Beyaz kürsü, Yezid‘in mahkemesinde Zeynel Abidin‘in durduğu yeri işaret eder. Önündeki yükseltilmiş zemin, Kerbela Savaşı‘nın esirlerinin ayakta durduğu yeri gösterir.

  • Zeynel Abidin‘in esaret sırasında dua ettiği yer

  • Minare

  • Courtyard2(js).jpg
  • Courtyard4(js).jpg
  • Umayyad09(js).jpg
  • Umayyad Mosque - interior(js).jpg
  • Damascus-10.jpg
  • StJohnTheBaptistShrine Damascus 1943.jpg
  • Vaftizci Yahya kutsal emanetleri

  • 780 yılında yapılan saathane

  • 780 yılında yapılan haznedarlık

  • Kuzey taraftaki minare

  • Ummayid Mosque-Map.GIF

    Caminin genel planı

  • I. Yezid tarafından gösterilmek üzere saklanılan Hüseyin‘in kafasının bulunduğu yer.

Şam

Şam

 

Şam
دمشق (Dimeşk)
Dimeşk
{Şam
damga
Takma ad: El fahya (Güzel kokan şehir)
Şam

Şam

Şam’ın Suriye‘deki konumu

Koordinatlar: 33°30′47″N 36°17′31″E
Ülke Suriye Suriye
Yüz ölçümü
 – Kent 573 km2 (221,2 mi2)
Rakım 600 m (1.969 ft)
Nüfus
 – Kent 3,410,000
 – Şehir 2,902,000
2007
Zaman dilimi DAZD (+2)
 – Yaz (YSU) DAYZD (+3)
Alan kodu Ülke kodu:963 Şehir kodu:11

Şam, (Arapça: دمشق (Dimeşk) ya da الشام Eş-şam, Farsça:Demeshgeh), Suriye‘nin başkentidir. Ayrıca, Şam Valiliği‘nin ve Rif Şam Valiliği‘nin de idari başkentidir. Şam, dünya tarihi boyunca, hiç aralıksız en uzun süre kullanılan şehir olarak anılır. (Antik Tarihe göre)

Dünya tarihindeki ilk cinayet olan Kabil ile Habil olayının Şam’ın kuzeyindeki Kasyun Dağı’nda gerçekleştiğine inanılır.

En bilinen tarihi mekanlardan biri Emeviye Camiidir. Ayrıca, bazı müslümanlar arasında ahir zamanda Mehdi‘nin ve İsa‘nın bu camiye ineceği inancı vardır.

1516 yılında Yavuz Sultan Selim‘in Suriye’yi ele geçirmesiyle oluşturulan Şam vilayetinin merkezi haline gelen Şam kenti, hac yolu üzerindeki toplanma noktası olması nedeniyle de ticari yönden önemini korumuştur.

Birinci Dünya Savaşı‘nın son günlerinde İngiliz işgaline giren kent Sykes-Picot Anlaşması uyarınca 1920’de Fransa’ya bırakılmış olup, Fransız sömürgeliği yıllarında çok sayıda tahribata ve yağmalamaya uğramıştır.

1946 yılındaki ayaklanmayla Fransız sömürgesi olmaktan kurtulmuş ve Suriye‘nin başkenti olmuştur.

Konu başlıkları

Mimari Yapı

Emeviler,devrinde dünyanın kültür ve medeniyet merkezi olması sebebi ile mimari yapısı bi hayli gelişkindi,kent mimarisinde Arap, Yunan ve Roma etkileri görülürdü.Dünyadaki ilk modern park örnekleri burada görülmüştür ve buradan ispanyaya ve oradan avrupanın tamamına taşınmıştır.Fakat uğradığı Moğol saldırılarından dolayı çoğu eserini kaybetmiştir.

Osmanlılar,şehri ele geçirdikten sonra buraya pek çok tarihi bina kazandırmışlardır.Ve şehrin en güzel yapıtlarından biri olan tren garını Osmanlılar yapmıştır.

Modern Şam,2000 li yıllarda aşırı gelişme gösteren Şam şu anda iki bölümden oluşmaktadır,Yeni Şam ve Eski Şam. Eski Şam şehir merkezinde tarihi yapıların olduğu klasik kesimdir.Yeni şam ise merkezin etrafını saran yer yer merkeze biraz uzak modern yapıda binalar ve şehir düzenlemesine sahip yerlerdir.

Şam adının kökeni

Arapça’da tam olarak Dimeşk eş-Şām (دمشق الشام) denir. Genelde Dimeşk kısaltmasıyla hitap edilir fakat Şamlılar başta olmak üzere Araplar eş-Şam tercih ederler. Eş-Şam Arapça’nın Kuzey kelimesinden gelir. Büyük Suriye’ye Bilād eş-Şam (بلاد الشام) demişlerdir. Avrupa dillerine (Damas, Damascus, Damasco gibi) Yunanca Damaskos (Δαμασκός)’dan geçmiştir. Eski Aremice (Eski Ahit İbrani harfiyle)’de Darmeśeq (דרמשק) = İyi sulanmış yer’den gelmektedir. M.Ö 14 yüzyıla ait Amarna yazılarında Akkad dilinde Dimašqa olarak geçmektedir.Çok sayıdaki ilçelerinin adları hala Aramicedir.

Türbeler

Şam’da ve Suriye genelinde İslam ve diğer dinlerde önemli olan kişilerin türbesi yer almaktadir. Örneğin Bilal Habeşi, Yahya, Selahattin Eyyubi ve ilk Türk askeri hava şehitlerin mezarlıkları, Hüseyin bin Ali‘nin türbesi ve Muhammed bin Abdullah‘ın eşlerinden ve ehlinden gelen İslamiyette önem sahibi kişilerin türbesi yine buradadır.

Kardeş Kentler

Resimler

  • Şam’ın gece görünüşü

  • Şam’da kullanılan otobüslerden biri

Osmanlı Hanedanı

Osmanlı Hanedanı

 

Osmanlı Hanedanı
caption
Ülke Osmanlı İmparatorluğu
Kurucu Osman Gazi
Son Hükümdar VI. Mehmet
Kuruluş tarihi 1299
Yıkılış tarihi 1922
Milliyet Türk (Kayı boyu’ndan)

Osmanlı Hanedanı, Osmanlı İmparatorluğu’nu yaklaşık 622 yıl yöneten hanedandır. Osmanlılar, Osmanoğulları, Âl-i Osman ve Hanedan-ı Âl-i Osman olarak da bilinir. Hanedan adını, Osmanlı Beyliği’nin kurucusu olan Osman Bey’den alır. Osmanlı Hanedanı’nın 1299 yılında başlayan yönetimi, 1922 yılında Ankara Hükümeti‘nin saltanatın kaldırılmasıyla son bulmuştur.

Osmanlı Hanedanı’ndan hükümdar olanlar yaygın olarak padişah olarak bilinir. Ancak kuruluş yıllarında hükümdarlık unvanı bey ve gazi idi ve bunun yerine daha sonra han unvanı kullanıldı. Sultan unvanı da Osmanlı Hanedanı’nda yaygın kullanılan bir unvandı; ama bu unvan erkek hükümdarların yanı sıra kadınlar için de kullanılıyordu.

Konu başlıkları

Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu

Ana madde: Osmanlı Devleti kuruluş dönemi

Osmanlı Hanedanı’nın kurucusu Osman Bey, Anadolu Selçuklu Devleti’nin uç beylerinden biriydi. Bizans sınırına yakın bir bölgede Anadolu Selçuklu Devleti’ne uç beyi olarak hizmet ediyordu. Başarıların ardından Anadolu Selçuklu Devleti tarafından Osman bey bulunduğu bölgenin kendisine sancak ve tuğ verilerek eyalet beyi ilan edildi. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra küçük bir uç beyliğinin çekirdeğini oluşturduğu bu eyalet bağımsız kaldı ve zamanla Osmanlı Beyliği olarak adlandırıldı. Kendisi de bu devletin ve hanedanın ilk hükümdarı oldu. Osman Bey’den sonra devletin başına oğlu Orhan Bey geçti.

Fatih’in Kanûnnâmesi

Fatih Sultan Mehmed’in saltanatının son yıllarında oluşturulan “Kanunname-i Âli Osman”, daha önceki padişahların yazılı kurallarını birayaya getirmekle birlikte, devlet yönetimini aşırı merkeziyetçi bir yapıya dönüştürmüş ve padişahı “mutlak hakim” kılmıştır. Fatih Kanûnnâmesi olarak anılan bu düzenlemede, tahta çıkan şehzadenin, erkek kardeşlerini öldürtmesine yasallık kazandırmasıyla ünlüdür

Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizamı âlem için katletmek münâsibdir

Hanedanın Sonu

Ana madde: Osmanlı Devleti dağılma dönemi

Osmanlı Hanedanı’ndan son padişah olan Vahidettin, I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış Osmanlı İmparatorluğu’nun da son hükümdarıydı. Anadolu topraklarının bölünmesini öngören Sevr Antlaşması’na karşı Anadolu’da gelişen Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasının ardından, VI. Mehmed’in hükümdarlığına Kurtuluş Savaşı‘nı engellemeye çalıştığı ve milletin iradesine aykırı hareket ettiği iddialarıyla son verildi. Padişah çevresiyle birlikte İstanbul’dan ayrılan İttifak Devletlerinin donanması ile yurtdışına kaçtı. [1] Günümüzde hâlen Osmanlı Hanedanının mensupları dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamaktadır. Şu anda Aile Reisi Abdülmecit’in tahta çıkmayan oğlu Mehmet Burhanettin Efendi’nin torunu Osman Bayezid Osmanoğlu’dir.

Osmanlı sultanları ve halifeleri

Ana madde: Osmanlı padişahları listesi

Moğol Hanı Hülagü, 1258’da halifeliğin merkezi konumundaki Bağdat’ı fethetmiş, Abbasi soyundan gelenleri de öldürerek bu makama son vermişti. Fakat feth sırasında kaçan bazı Abbasi üyeleri, Memlüklüler’e sığınarak burda halifeliği tekrar ilan ettiler (13 yy.). Bu halifeliğin dini törenlerde protokolde durmaktan başka bir siyasi otoritesi yoktu. Bu şekilde yaklaşık üçyüz yıl devam eden bu durum I. Selim’in Mısır’ı fethetmesiyle sona erdi. Hilafetin koruyuculuğu Osmanoğullarına geçti. O dönemin halifesi III. Mütevekkil İstanbul’a getirilerek hayatını siyasi yetkisi olmadan burda geçirmiştir.

1 Kasım 1922 tarihinde Saltanatın Kaldırılması’ndan sonra da Ankara Hükümeti halife olarak, T.B.M.M.’nin seçtiği Halife Abdülmecid Efendi’den, sadece Müslümanların Halifesi unvanını kullanması ve gösterişli hareketlerde bulunmaması istemişti. Abdülmecid Efendi, T.B.M.M. Yönetimi tarafından halife seçildikten sonra kendisine verilen talimâta aykırı olarak, “Halife-î Müslimin” unvanından başka sıfat ve unvanlar kullanarak, Cumhuriyet hükûmetinin talimâtı dışına çıktı. Son Osmanlı Halifesi Abdülmecid Efendi’nin, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhuriyetin İlânından sonra gerçekleştirmeyi planladığı devrimlere engel olabilmesi ihtimal dahilinde bulunan bir hilafet kurumuna karşı en sert tedbirleri almaktan kaçınmayacağını göz ardı etmemesi gerekirdi. Bir taraftan Abdülmecid Efendi’nin, bu yanlış yöndeki davranışları Halifeliğin kaldırılması için bahane edilerek ve diğer taraftan da başka sebepler ileri sürülmek suretiyle, hilafet müessesesi 3 Mart 1924 tarihli Halifeliğin kaldırılması ve Hanedan-ı Osmaniye’nin Türkiye Cumhuriyeti memâlik-î hariciyesine çıkarılmasına dair kanûn ile sona erdirildi.

Osmanlı padişahlarının eşleri ve valide sultanlar

 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg
Süleyman Şâh
Gündüz Âlp

( ?–1227)
 
 
 
Hayme Hatun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg
Ertuğrul Gazi

أرطغرل غازی
(1227–1281)

 
 
 
Hayme Hanım
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
1.
(Gazi-Bey)
I. Osman
Osman Gazi.jpg
عثمان غاز
1281-1326
 
 
 
Malhun Hatun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
2.
(Gazi-Bey)
Orhan Gazi
Orhan I.jpg
اورخان غازی
1326-1359
 
 
 
Nilüfer Hatun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
3.
(Hüdâvendigâr)
I. Murad Han
Muradhudavendigar.jpg
مراد اول خداوندگار
1359-1389
 
 
 
Gül-Çiçek Hatun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
4.
(Yıldırım-Gazi)
I. Bayezid
YıldırımBayezit4.jpg
ییلدیرم بايزيد الأول
1389-1403
 
 
 
Devlet Hatun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
5.
(Çelebi-Kirişçi)
I. Mehmed
Mehmed I.jpg
چلبی محمد
1421-1423
 
 
 
Emine
Valide Hatun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
6.
(Koca Sultân)
II. Murad
Murad II
مراد ثانى
1421-1451
 
 
 
Hadice Âlime Hümâ
Valide Hatun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
7.
(Fatih Sultân)
II. Mehmed
II. Mehmet
محمد الثانى الفاتح
1432-1481
 
 
 
Sitt-î Mükrîme Hatun
(Öz Anne)
&
Emîne
Gül-Bahar
Valide Hatun

(Üvey Anne)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
8.
(Sultân Bayezid-î
Velî Han)

II. Bayezid
Beyazid II
بايزيد ثانى
1481-1512
 
 
 
Gül-Bahar Hatun
(Öz Anne)
&
Ayşe Hatun
(Üvey Anne)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg
9.
(Yavuz Sultân
Selim Han)

I. Selim Gazi
Yavuz
سليم الأول
1512-1520


Star and Crescent.svg
Yavuz
İlk Osmanlı Halifesi
(1517-1520)

 
 
 
Hafîze
(Ayşe Hafsa)
Vâlide Sultân

A’ishā Hafîzā
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
10.
(Kanûnî Sultân Süleyman Han)
Muhteşem Süleyman
Suleiman I
القانونى‎ سليمان
1520-1566
 
 
 
Hürrem
Haseki Sultân

Hürem sultan
خرم سلطان
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svgStar and Crescent.svg
11.
(Sarı Selim)
II. Selim Han
SelimII
سليم ثانى
1566-1574
 
 
 
Afîfe Nûr-Banû Vâlide Sultân
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svgStar and Crescent.svg
12.
(Sefih Sultân)
III. Murad
Murad III
مراد ثالث
1574-1595
 
 
 
Sâfiye
Vâlide Sultân
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
13.
(Adlî)
III. Mehmed
III. Mehmet
محمد ثالث
1595-1603
 
 
 
Handan
Vâlide Sultân

(Öz Anne)
&
Fûl-Dâne
Vâlide Sultân

(I.Mustafa ’nın Mânevî Annesi)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mâh-Firûze Hatice Vâlide Sultân
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svgStar and Crescent.svg
14.
(Bakhtî)
I. Ahmed
Ahmed I by John Young.jpg
احمد اول
1603-1617
 
 
 
Mâh-Peyker Kösem Vâlide Sultân
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
15.
(Deli)
I. Mustafa
Mustafa 1.jpg
مصطفى اول
1617-1618
1622-1623
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svgStar and Crescent.svg
16.
(Genç – Şehid)
II. Osman
Osman 2.jpg
عثمان ثانى
1618-1622
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
17.
(Bağdad Fatihi, Sahib-î-Kıran)
IV. Murad
Murad IV.jpg
مراد رابع
1623-1640
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Turhan Hatice Vâlide Sultân
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
18.
(Girit Fâtihi,
Şehid Han)

Ibrahim Gazi

Ibrahim I.jpg
ابراهيم اول
1640-1648
 
 
 
Sâliha
Dil-Âşûb
Vâlide Sultân
 
 
 
 
Hatice Mû’azzez İkinci Haseki Sultân
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mâh-Pâre Ummetullah
(Emetullah)
Râbi’a Gül-Nûş
Vâlide Sultân

Râbi’a Gül-Nûsh
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
19.
(Avcı-Gazi)
IV. Mehmed Han

IV. Mehmet
محمد رابع
1648-1687
Vak’a-i Vakvakiye:
26 Şubat 1656
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
20.

(Gazi-Han)

II. Süleyman

سليمان ثانى
1687-1691
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
21.

(Gazi-Han)

II. Ahmed
II. Ahmet
احمد ثانى
1691-1695
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Sâliha Sebkat-î
Vâlide Sultân
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
22.
(Gazi-Han)

II. Mustafa
Mustafa2.jpg
مصطفى ثانى
1695-1703
Edirne Vak’ası:
15 Temmuz 1703
22 Ağustos 1703
 
 
 
Şâh-Süvar
Vâlide Sultân
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
24.
(Kambur-Gazi)
I. Mahmud
Sultán Mahmud I.
محمود اول
1730-1754
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
25.
(Sofu Sultân)
III. Osman
Osman III.jpg
عثمان ثالث
1754-1757
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Emine
Mihr-î-Şâh
İkinci Kadın Efendi
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svgStar and Crescent.svg
23.
(Lâle Devri Padişâhı, Gazi)
III. Ahmed Han

III. Ahmet
احمد ثالث
1703-1730
Patrona Halil İsyanı:
28 Eylül 1730
 
 
 
Râbi’a Şerm-î Kadın Efendi
رابعه سلطان
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mihr-î-Şâh Vâlide Sultân
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
26.
(Yenilikçi Sultân)
III. Mustafa
III. Mustafa (Levni)
مصطفى<ثالث
1757-1774
 
 
 
Baş İkbâl
Nüzhet-Zâde / Nükhet-Sedâ Hânım Efendi

(Öz Anne)
&
Ayşe Sine-Pervar
(Seniyeperver)
Vâlide Sultân

(Üvey Anne)
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
27.
(Islâhatçı Sultân)
Gazi-Han
I. Abdülhamid
Sultan I. Abdülhamit
عبد الحميد اول
1774-1789
 
 
 
Nakş-î-Dil Vâlide Sultân
(Nakş-î-Dil) Vâlidā Sultân
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
28.
(Bestekâr Sultân,
Nizâmî, Şehid)

III. Selim
III. Selim
سليم ثالث
1789-1807
Kabakçı Mustafa İsyanı:
25 Mayıs 1807
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
29.
(Bî-gâne Sultân)
IV. Mustafa
Mustafa IV.jpg
مصطفى رابع
1807-1808
 
 
 
Bezm-î Âlem
Vâlide Sultân
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
30.
(İnkılâpçı Sultân)
II. Mahmud
Sultan Mahmud II of the Ottoman Empire.jpg
محمود ثانى
1808-1839
Vak’a-i Hayriye:
16 Haziran 1826
 
 
 
Pertav-Nihâl
(Pertevniyâl)
Vâlide Sultân
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Şevk-Efzâ Vâlide Sultân
 
 
Tîr-î-Müjgan Üçüncü
Kadın Efendi

(Öz Anne)
&
Rahîme Pîristû
Vâlide Sultân

(Mânevî Anne)
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svgStar and Crescent.svg
31.
(Tanzimâtçı Sultân)
Abdülmecid
Sultan Abdulmecid Pera Museum 3 b.jpg
عبد المجيد اول
1839-1861
 
Gül-Cemâl Dördüncü Kadın Efendi
 
 
Gül-İstü
(Gülistan Münire)
Dördüncü Kadın Efendi
 
 
 
Hayrân-î-Dil Kadın Efendi
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
32.
(Bedbaht – Şehid)
Abdülaziz Han
Sultan Abdulaziz I.JPG
عبد العزيز
1861-1876
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
33.
(Deli)

V. Murad

V. Murat
مراد خامس
1876
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
34.
(Ulû Sultân) Gazi
II. Abdülhamid
II. Abdülhamid
عبد الحميد ثانی
31 Ağustos 1876 – 27 Nisan 1909
I. Meşrûtiyyet:
23 Kasım 1876
13 Şubat 1878
II. Meşrûtiyyet:
3 Temmuz 1908
31 Mart Vak’ası:
13 Nisan 1909
 
Ottoman flag.svg Osmanli-nisani.svg Star and Crescent.svg
35.
(Sultân Reşâd)
V. Mehmed
V. Mehmed
محمد خامس
1909-1918
Çanakkale Savaşı:
18 Mart 1915
 
Osmanli-nisani.svgStar and Crescent.svg
36.
(Vahîd-üd-Dîn)
VI. Mehmed
VI. Mehmed Vahdettin
محمد سادس
4 Temmuz 1917 – 18 Kasım 1922
Mondros Mütarekesi:
30 Ekim 1918

İstanbul’un işgali:
13 Kasım 1918
Sevr Antlaşması:
10 Ağustos 1920
Saltanat’ın Lağvı:
1 Kasım 1922
 
 
 
 
 
 
 
Star and Crescent.svg
(Son Halife)
Abdülmecid Efendi
II. Abdülmecit
عبد المجيد الثانى
18 Kasım 1922
Hilâfet’in Lağvı:
3 Mart 1924
 
 
 
 

 

Hanedan Reisleri (1924-…)

Ana madde: Osmanlı Hanedan Reisleri

Hanedan Reisi, saltanatın kaldırılmasından (1 Kasım 1922) sonra Osmanoğulları ailesinin başkanlarının kullandığı unvandır.

Tenge

Tenge

 

On bin teñge (On mıñ teñge-он мың теңге)

Teñge (kz. Теңге) , Kazakistan devletinin para birimidir.

Ülkenin SSCB‘den ayrılması sonucu ekonominin yeniden yapılandırılması ve 1993 yılında ulusal para birimi olan Teñge tedavüle sürüldü. Kazakistan’ın bağımsız bir ekonomik gelişme yolunda ilerleme çabaları 1996 yılından itibaren sonuç vermeye başladı ve bağımsızlık tarihinde ilk defa büyümeye geçmiş, aynı yıl içerisinde enflasyon denetim altına alınmaya başlanmıştır.

Commemorative banknotes

  • 5000 tenge (2008)
KZ1000KZTaverse.jpg

1000 tenge, 2010 yılı AGİT‘deki Kazakistan’ın öncülük ettiği buluşma adına bir hatıra.

KZ1000KZTreverse.jpg

 

Rus rublesi

Rus rublesi

 

Ruble, Rusya Federasyonu para birimidir. Çarlık Rusyası ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde de para birimi olarak ruble kullanılmıştır.

1 Ruble 100 kapike bölünür. Rusya Federasyonu haricinde kullanıldığı ülkeler ise Abhazya ve Kuzey Osetya‘dır. Rusya’daki enflasyon oranı % 11,9 olmuştur.

Uluslararası Döviz Karşılığı

  • 1 Euro =40.7687 RUB
  • 1 USD = 31.0800 RUB
  • 1 JPY = 0.313924 RUB
  • 1 TL = 17.3211 RUB

1 Ruble

Banknotlar

  • 5 ruble (nadir)
  • 10 ruble (nadir)
  • 50 ruble
  • 100 ruble
  • 500 ruble
  • 1000 ruble
  • 5000 ruble

Madeni paralar

  • 1 kapik
  • 5 kapik
  • 10 kapik
  • 50 kapik
  • 1 ruble
  • 2 ruble
  • 5 ruble
  • 10 ruble